Pages

27 Mart 2012 Salı

Mim!

Yine bir mim ile karşınızdayım, sevgili biricit beni mimlemiş :)
Hayatınızda ‘artık yok’ dediğiniz şeyler var mı?
Eskisi kadar neşeli umursamaz Mila değilim bi kere. Ama eskisi kadarda zayıf değilim. Kısaca büyüdüm galiba artık :P
Maddi olarak hatırladığım bişey yok, yokluğuna üzülmemişim demek ki hatırlamıyorum. Öyle maddeye bağlanan bi yanımda yoktur zaten. Nebilim bi aksesuara, bi kaleme, bi yastığa bağlanmam böyle kaybedersem üzülmem, yenisine sağlık derim :)( Yok lan varmış azcık daha umursamazlık, tamamen yok değilmiş bak şimdi çıktı ortaya :P )
Eskiden bu yana neler değişti sizce? Neleri özlüyorsunuz peki, neleri yad ediyorsunuz?
İki sene öncesinde Romeomla ilişkimizin baharındayken daha ( bize hep bahar o ayrı :P ) dert tasa yoktu, çocuktuk daha bea ( macırlığımıda yaparım :D), sürekli gezip tozardık, inanılmaz eğlenirdik. Sonra kırk yıl düşünsek aklımıza gelmicek zorluklar yaşadık, sonra bi durulduk, bi akıl başa geldi, sorumluluklar arttı falan filan. Gene de mutluyuz ama o zamankinin tadı başkaydı. Önceki yazılarımda anlattığım maceralarımız da hep o zamandan kalma :) Çocukluğumu özlüyorum bazen. Bahçede ki salıncağı, oyuncaklarımı, bisikletimi.. Sabahtan akşama kadar oyun oynayıp zamanın nasıl geçtiğini anlamamayı.. 
Ya da aklınıza gelince ‘iyi ki de değişti’ dediğiniz şeyler oluyor mu?
Yok galiba ya gelmiyo ki aklıma. Bugüne kadar sadece psikolojik olarak büyük değişimler yaşadım zaten. Onada iyi ki desem mi demesem mi bilmiyorum. Çok saf bi kızcağızdım ben. Maymun gözünü açtı açmasına ama iyi mi etti bilemiyo.  Bazen küçücük bi köyde küçücük bi evde dertsiz tasasız yaşasaydım, sonra babam beni çobanla everseydi, stressiz okulsuz saf masum bi hayatım olsaydı keşke diyorum :)
Hayatınızda neyin değişmesini isterdiniz?
Çok şeyin değişmesini istiyorum. Yaşadığım şehrin hatta ülkenin değişmesini istiyorum. Özgür olmak istiyorum. Bu şehirde kendimi eve zincirlenmiş gibi hissediyorum. Şu allahın belası okuldan, kurslardan kurtulmak istiyorum. Sonra üç beş para kazanıp sevdiğim bi işi yapmak istiyorum. Huzur istiyorum.
Bir de saçımı değiştirmek istiyorum. Bir iki güne gerçekleştiricem sanırım bunu :) Saçım tam olarak belime gelmiş durumda ve kimse kestirmeme izin vermiyo kuaförde dahil olmak üzere. Ama bakımı çok zor katlanamıyorum artık ve değişim istiyorum ondan da önemlisi.

Yeni bir eşya, yeni bir hayat ya da yeni bir icat mı istediğiniz? ‘Hayalimdir…’ dediğiniz bir şey söyler misiniz? 
Hayalim her zaman söylediğim gibi Londra'da yaşamak. Yada dünyayı gezmek. Yada sevgilim yani gelecekte ki eşim ile birlikte açacağımız bi cafe. Belki güzel tatlılar yapmak olabilir. Düzene oturmuş daha sakin bi hayat.
Yolculuklar kısalsa çok sevincem bide, yolda geçen zamanın boşa harcanmasından nefret ediyorum. Hergün abartısız 3-4 saatim yollarda geçiyo ya. Daha hızlı ulaşım sağlansın meşgul insanım ben zamanım çok kıymetli :P
Hiçbişeyi unutmayayım bide, telefonlardaki not defteri hatırlatma şeyleri falan benim beynimde olsun. Her ayrıntıyı tam zamanında hatırlayayım. Son zamanlarda herşeyi çok unutuyorum, erken yaşta bunamaktan korkuyorum :S
Bir de çok süper keman çalmak istiyorum, çok istiyorum, çok şiddetli istiyorum, nolur olsun nolur :D

23 Mart 2012 Cuma

Mim!

1. Thank the person you gave the blog award and make a link her blog. 
(Blogundan ödül aldığın kişiye teşekkür et onu linkle göster)
Sevgili Cherry danke schön tatlım :)
2. Answer the questions in this blog award. 
(Cevaplanacak soruları cevapla)
 
Pas!Yanlışlıkla mı yazdınız bunu :)
3. What is your favorite make up product? 
(En favori makyaj malzemen?)
Eyeliner ve mavi yumuşacık gözkalemim :)
4. What was the favorite trend of 2011? 
(2011'in en sevdiğin trendi?)
 
Hmm.. ben retro kıyafetlere bayıldım ya ama vatkasız olanlara :) Nar çiçeği rengi altın çağını yaşadı sanırım 2011'de. geçen sene bu zamanlarda bende herşeyim nar çiçeği olsun diyodum ama bi ay sürdü bu hevesim çünkü gerçekten de heryerde herkeste nar çiçeği görmeye başladık. Şuan bıkmış durumdayım.
5. What is your favorite desert? 
(En sevdiğin tatlı?)
 
Özellikle sevdiğim bi tatlı yok, tatlı krizim geldiğinde hepsini yerim zaten :)
6. What is your favorite color? 
(Favori rengin?)
 
Genelde hafif ve pastel renkleri seviyorum ve kullanıyorum. Son zamanlarda aldığım herşeyin toz pembe olduğunu da farkettim buna bi dur demem gerek.
7. What is your name? 
(İsmin?)
En azından başta olsaydı bu soru yerdik bence :)Mila ben, bi anlamı yok, öylesine işte, maksat bana hitap edebileceğiniz bi ismimin olması :)Hı gerçek ismim mi, söylesem de inanmazsınız bence :P
8. What is the last song you listened to? 
enstrümantal En son dinlediğin şarkı?)
 
Şarkı değil de enstrumantal bişey dinliyorum. Bakın tamda şu;
9. Cats or dogs? 
(Kedi mi köpek mi?)
 
İkisi de değil aslında ama boo olcaksa köpeği seçiyorum :)
10. Tell something you've never told your blog? 
(Daha önce blogunda söylemediğin bi'şey söyle)
 
Hmm düşününce gelmiyomuş insanın aklına, ama şöyle bi itirafta bulunayım. Ben ağlamayı seviyorum galiba. Onu da şöyle açıklıyorum hemen, aslında fazlaca hassas bi yapım vardı, artık daha güçlüyüm ya hani ben :P o yüzden ağlamıyorum uzun zamandır ama kendimi çok zorladığımı hissediyorum. Ağlayınca hafifliyorum, içimde biriktirdiğim her şeyi atıyorum sanki. Öyle bişeyler işte..
Aaaa bi de şey var, bazen film gibi yaşıyorum ben, hayatımda ki kısacık anları bi film sahnesi gibi düşünüyorum. Sanki bi filmin içindeymişim gibi yaşıyorum yani bazen. Oda önceden daha çok olurdu, şimdi daha az oluyo. Hayal dünyamdan uzaklaşıyorum sanırım.
11. Pass this blog award to blogs which thing they deserve.
 (Başka bloglara da bu ödülden ver)
 
12. Onlara ödül aldıklarına dair e-mail gönder. 
O değil de blogları aracılığıyla haber versem olur bence :)



16 Mart 2012 Cuma

Mim!

Mim-Mim-Mim-Mim-Mim- cherry, kuulumsu, beyza ve deep ortak yapımı bir mim imiş :)Teşekkürlerr!

1. Kendini seviyor musun?
Evet seviyorum ama sevmediğim zamanlar da çok sık oluyo ve sevmemek değil baya nefret ediyorum kendimden.
2.Yapmaktan hoşlandığın şeyler nelerdir? 
Baharda gezip tozmayı piknik yapmayı çok seviyorum, hele daha önce gitmediğim yerleri gidip görmeye bayılıyorum. Acı yemeyi severim. Müzik dinlemeyi severim ve müziğin ruhun gıdası olduğuna inanırım. Sevgilimle kahve nargile içip keyif yapmayı severim, karda yağmurda yürümeyi severim. Kafamı kurcalayan bişey yoksa herşeyi severim ben :)

3. Hedeflerin nelerdir?
Öncelikle İngiltere veya Almanya'da birsüre yaşamak, ama öncelikli tercihim İngiltere hatta tam oalrak Londra. Onun öncesinde okulu bitirmek var tabi.
4. Kendini bir cümleyle anlatabilir misin?
Dengesiz ve inatçı olduğumu söylerler. Galiba haklılar :)
5. Nefret ettiğin şeyler nelerdir?
Çıkarcı insanlar. Soğanlı yemekler. Uluslararası İlişkiler. Gerekli gereksiz insanların hayatımı didik didik etmesi. Hamburgerimi bitirip patateslerime geçtiğimde karnımın doymuş olması ve patateslerimi bitirememem. Bugün oldu hatta çok üzüldüm ya. Karnım doydu gözüm doymadı resmen:D
Birde bazı günler kendimi çok çirkin hissediyorum ve kendimi çirkin  hissettiğimde günüm çok kötü geçiyo, hemen eve gelmek istiyorum.
6. Favori şarkıların, filmlerin, kitapların nelerdir?
Favori şarkılarımı saymam zorda son zamanlarda severek dinlediklerimi söyleyeyim.
Yasmin Levy-Naci en alamo ve La Alegria
Bülent Ortaçgil- Benimle oynar mısın?
Dino Merlin-Da Sutis falan filan işte..
Filmde hepsini saymak mümkün değil tabi ama şuan aklıma Ki duk Kim filmleri geliyo, Sprin, Summer, Fall, Winter and Spring.. harikaydı mesela.
My Sassy Girl Kore versiyonunu 4 kez falan izledim. Tony Gatlif'in Vengo ve Gadjo Dilo filmleri güzeldi.
Kitaplara gelince de, Noah Gordon - Hekim, Gregory David Roberts - Shantaram, Maeve Binchy - İtalyanca Aşk Başkadır, Birde eski bi kitap var 2-3 liraya almıştım, Harold Robbins - Beni Bırakma 1960 basım bi kitap.
Frank McCourt - Angela'nın Külleri
İlham aldığın kişiler kimlerdir?
Yok galiba benim ilham aldığım kimse ya..
8. Death Note'u sen bulsaydın ne yapardın?
Ya çok şerefsiz bi akraba var onu yazardım kesin.

14 Mart 2012 Çarşamba

Oyuncak Fuarı

Oyuncak fuarında çektiğimiz bir kaç fotograf.. Martılar da Mudanya'dan.



9 Mart 2012 Cuma

Ali Fuad Basgil-Genclerle Basbasa

*Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bil ki, hergün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır.
*Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsait yeridir.
*Bir günde ve bir zamanda yapman lazım gelen bir işi (bie dersi, bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi gibi, işi de kendine yeter.
*Bir zamanda yalnız yerk bir iş yap, yalnız bir ders, bir kitap, hatta bir fasıl üzerinde çalış. Ta ki, dikkatin ve kuvvetin yayılıp zayıflamasın. Bir zamanda birden fazla iş yapayım diyen, hiçbirini tam ve temiz yapamaz.
*Başladığın bir işi, bir dersi, bir kitabı, bir vazifeyi yapıp bitirmeden başka bir işe, derse, kitaba ve vazifeye başlama. Yarıda kalan iş, başlanmamış demektir.
*Bir işe başlamadan, bir dersi öğrenmeye, bir kitabı okumaya oturmadan evvel düşün ve çalışman için lazım olan şeyleri yanında ve elinin altında bulundur. Ta ki, ikide bir kalem, kağıt aramaya kalkıp ta dikkatin dağılmasın.
*Çalışmaya oturduğun zaman tıpkı ateş hattında düşmanı gözetleyen bir asker gibi uyanık ol, ve dikkat kesil. Ve bütün ruhi ve bedeni kuvvetinle kendini işe ver.
*Çalıştığın bir işi, bir ders, bir kitap, bir yazı üzerinde herhangi bir güçlüğü yenmeden bir adım bile gerileme. Ve bil ki, yılgınlık maskeli bir tembelliktir. Gene bil ki, çalışma sevgisi güçlükleri yenmekten doar ve kuvvetlenir. Güçlüğü yenmekten hasıl olan manevi zevk, eşsiz bir zevktir. Emin ol ki, harpte zafer ve işte muvaffakiyet yılmayanlarındır. Sebat önünde güçlükler erir ve imkansız görünen, mümkün olur.
*İşinde rastladığın bir güçlüğü evvela parçala. Her parçayı birer birer ve sıra ile yenmeye çalış. Bunun için de, mesela, bir dersi, bir kitabı en basit elemanlarına, kısım, fasıl ve bahislerine ayır. Sıra ile her bahsi iyice ve noksansızca anlayıp öğrenmeden öbür bahse geçme. Fasıllar ve bahisler üzerinde bir kör gibi yürü. Yani attığın adımı iyice basmadan öbürünü atma.
*Bir iş üzerinde yorulursan dinlenmek için işini değiştir ve çalışma hızını yavaşlat. Fakat dinlenme bahanesi ile, asla boş oturma. Boş oturanın içi, işlemeyen demir gibi, pas tutar.
*Çok düşün. Ve bil ki, çalışmak mutlaka hareket etmek veya okumak, yazmak demek değildir. Düşünen bir insan, maden kuyularında kazma sallayan işçiden daha çok çalışıyordur.
*Verimli çalışmayı sakın iş üzerinde geçirdiğin zamanla ölçüp de, eh bugün şu kadar saat çalıştım, yetişir deme. Çalışmanın neticesine ve öğrendiğine bak.
*Fikri çalışmalar için, aynı saatlerde devamlı ve tertipli bir surette, günde iki üç saat bile kafidir. Büyük islam feylesofu İbni Sina, dünyaca meşhur olan Kitab-üş-şifa'sını, hergün, sabah namazından sonra Bağdat'taki bir camiin büyük kandili altında oturarak, kuşluk vaktine kadar, yani takriben iki saat çalışmak suretiyle vücuda getirmiştir.
Meşhur İngiliz feylesofu Spencer, muazzam eserlerini, günde iki saat çalışarak yazmıştır. Her sene bin, bin iki yüz sahifelik eser veren Fransız edibi Emil Zola'ya bu muvaffakiyetinin sırrını sormuşlar. Her gün yalnız üç saat çalışır ve yazarım demiş.
*Sebat et, genç dostum, sebat et! Damlaya damlaya göl olur. Ve aynı noktaya düşen damlacıklar, zamanla mermeri bile deler.
*Her gün iyi bir eserden yüksek sesle beş on sahife oku. Bu sayede konuşma ve söz söyleme istidadın gelişir.
*Rastladığın edebi, felsefi bazı güzel parçaları ezberle. Bu sayede hem kelime ve ifade hazinen zenginler hem de hafızan kuvvetlenir.
*Fikri çalışmanın herkesin mizacına göre değişen verimli ve aziz saatleri vardır. Bunlar bazı kimseler için sabahın erken saatleri, bazıları için de öğleye doğru öğleden sonra, gece saatleridir. Kendini yokla ve senin aziz saatlerin hangileri ise, bunları hiç bir eğlenceye feda edip kaçırma.
*Herşeyden evvel, ana dilini iyi konuşmayı ve iyi yazmayı öğren. İnsan için en faydalı olanı kendi ana dilidir.
*Gençliğinde iyi arkadaş kazan. Yaşlılıkta kazanılan arkadaşlık sağlam olmaz. Zira paslı teneke lehim tutmaz.
*Küçüklere şefkat göster. Ta ki büyüdükleri zaman onlardan şefkat görmeye hakkın olsun.
*Kendinden üsttekilere değil, kendinden alttakilere bak, rahat edersin.

Bunlar Ali Fuad Başgil'in Gençlerle Başbaşa adlı kitabından küçük alıntılar. Kitabı inanılmaz severek okudum. Özellikle öğrencilere kesinlikle tavsiye edilir.

3 Mart 2012 Cumartesi

Mim!

Sevgili kaybolmusbirdenizyildizi'ndan 5N1K mimi geldi :) Ne?, Nerede?, Nasıl?, Ne zaman?, Neden?, Kim? sorularını cevaplıyormuşuz. Benim cevaplarım da fotograflı olucak :)

Ne?
Kırmızı bir telefon kulübesi.
Nerede?
Tabi ki Londra'da.
Nasıl?
Hayaline kavuşmuş, mutlu ve aşık bir beni bekliyor :)

Ne zaman?
1 en fazla 1 buçuk sene sonra.
Neden?
Henüz okulum bitmedi. Bitince de en az 1 sene Londra'da yaşamak istiyorum. Üstelik İngilizceyi yerinde öğrenmiş olurum.
Kim?
Ben ve Romeo :)

Allaam nolur oku blogumu da bi surpriz yap bize gidelim hemen :P
Her mimde olduğu gibi yine okuyan herkes mimli  :)

Rengarenk Saclar



Bu kadar cesur olmasam da çok beğendim rengarenk saçları :)

Mim!

Yine yeni bir mim ile karşınızdayım, sevgili cherry'ye teşekkürü bir borç bilirim :P
Ama nedense çok zorlandım ben bu mimde, kararsız kaldım falan.. Hadi bakalım neler demişim :)

1- Hayatınız filme çekilse adı ne olurdu ve soundtrackinde hangi şarkılar yer alırdı?
Adı ne olurdu bilemiyorum ama dram-romantik-komedi birarada olurdu kesin. My Sassy Girl, Kore versiyonunu izleyenleriniz vardır. Onun tadında bir film olurdu. Hatta soundtrackinde de filmde yer alan bi parça olurdu, hatta şu..


2- Bir şeyleri değiştirme gücünüz olsaydı neyi ya da neleri değiştirirdiniz?
Dünyada ortak tek bir dil konuşulsun isterdim. Çok zorlanıyorum çünkü dil öğrenirken. Ölümü daha doğal karşılayabilelim, sevdiklerimizi kaybetmenin acısını hissetmeyelim isterdim. Henüz çok yakınım olan birini kaybetmedim ama çok korkuyorum. Son olarakta hafızamızdan silmek istediklerimizi silebilelim isterdim. Belki de en çok istediğim bu.
3- Sizi en çok etkileyen sinema sahnesi veya sahneleri?
Çok zor bi soru bu ya. Çünkü hatırlamam mümkün değil. Aslında şimdi anlıyorum ki böyle notlar falan almam lazım. Yeri gelmişken, geçenlerde bi site keşfettim. Filim Adamı. İzlediğim filmlerin, yada izlemek istediklerimin vs listesini yapabiliyorum. İstediğim kişileri takip edebiliyorum falan. Hoşuma gitti tavsiye ederim :)
4-Yaşadığın şehir bir günlüğüne yalnızca sana tahsis edilmiş, senden başka hiç kimse yok. Ne yaparsın?
Gece sokaklarda dolaşmak isterdim ama mümkünse karda yağsın böyle lapa lapa masal gibi ve lütfen sokak lambaları sönmesin kimse yok diye. Ama Romeomda yanımda olsun korkarım ben :D


5- Şu sıralar ilgiyle takip ettiğiniz diziler?
Bütün diziler hakkında bilgiye sahibim resmen ama takip ettiğimden değil annem izlerken gözüm takılıyo işte arada :) En sevdiğim dizileri söyleyeyim ben en iyisi, Leyla ile Mecnun, Kanıt, Yalan Dünya ( oyuncuları Beyaz Show'da şuanda ). Dram, gözyaşı ve entrika dolu dizileri pek izlemek istemesem de izlemiş bulunuyorum ne yazık ki :)
Yabancı dizileri de hiç izleyemiyorum ya, nedense ısınamadım gitti. Onunda sebebi şöyle sanırım, Lost ve Prison Break ile bir yabancı dizi furyası başladı, gençlerin ilgi odağı oldular resmen. Benimde aslında sevmediğim ama elimde olmayan bir huyum var. İnsanlar birşeyi çok seviyolarsa ne kadar istesemde onu yapmam. Herkesle aynı olmama isteği gibi bir takıntı bu. Çokta karışık oldu :) Öyle işte..
Okuyan herkese teşekkürler, ödül olarakta mimledim sizi! :P