Pages

27 Şubat 2013 Çarşamba

Çanta taşıyan erkek!

Bazı çiftleri görüyorum, erkek kızın çantasını taşıyo :S Size de çok mantıksız gelmiyo mu. Her şeyden önce bi erkeğin elinde kız çantası gördüğüm zaman kahkahayı basasım geliyo :D İkincisi ben o çantayı taşıyamayacak bi insan olsam senin yanına kadar da gelmem dimi, bi çantamı taşıyamayacak kadar aciz değilim yani. Gerçekten çok komik bulduğum ve sık karşılaştığım bir durum bu. Paltomu falan giyceksem bazen Romeomdan tutmasını istiyorum çantamı, parmağının ucuyla tutuyo :D Karizması çizilirmiş, hey allam ya.. Bu erkekler de böyle çeşit çeşit işte :P

25 Şubat 2013 Pazartesi

Bedük'ten Parti gibi Klip


Bedük yeni albümü Overload'un ilk klibini hareketli şarkısı Beatfreak için çekti. Adı gibi hareketli görüntülerden oluşan klip yayınlandığı andan itibaren büyük ilgi topladı.

Her şarkısıyla kendi alanında ilklerin öncüsü olan elektronik dans müziğinin Türkiye'deki en özgün temsilcisi Bedük, yeni albümünün ilk klibini BeatFreak isimli şarkısına çekti. Klibin yönetmenliğini çektiği parti ve gece hayatı fotoğraflarıyla ünü kulaktan kulağa yayılan Tchane Okuyan üstlendi.

Üç günde pek çok farklı mekanda çekilen klipteki görüntülerin bir kısmı Bedük'ün geçtiğimiz haftalarda İndigo'da gerçekleştirilen konserinden alındı. Konserde spontane bir şekilde izleyicilere "hadi klip çekiyoruz" diyip kendini seyircilerin arasına atan Bedük, hayranlarıyla birlikte eğlenceli görüntülere imza attı.

Beatfreak şarkısının adına yakışan video klibindeki diğer görüntüler ise Türkiye'nin en iyi dansçı ve koreograflarından Uğur Yıldıran'ın sahibi olduğu Hasköy'deki Acaip İşler Müdürlüğü'nde çekildi. Bedük, şarkı söylediği bölümlerde de lazerle özel ışık tasarımının kullanıldığı klibi için "Klip tam anlamıyla şarkıyı izleyicilere aksettirmek ve benim konserime geldiklerinde yaşayacakları eğlenceyi birebir yansıtabilmek için tasarlandı. Biz çekimlerde çok eğlendik, umarım seyredenler de eğlenirler" dedi.

Konserleri:
7 Mart Ankara Jolly Joker Ankara
9 Mart Kayseri Hilton Otel
22 Mart Konya Rixos Otel



Bir bumads advertorial içeriğidir.

Tembelliğe son, kurabiye yaptım :)

Önce ki yazımda bahsettiğim tembelliğime azıcık olsun karşı çıkmak adına girdim mutfağa ellerimle kurabiye yaptım :) Biraz kolaya kaçmış gibi oldum tarif çok basit ama olsun tadı da güzel olmuş söylemesi ayıp :p
Hadi tarifini vereyim de siz de yapın :)
Kurabiye'nin adı yok, varsa da ben bilmiyorum. O yüzden biz bi isim koyalım. Fikirlerinizi bekliyorum :)

Malzemeler
250gr. Tereyağı ( 250gr. margarin veya 1 su bardağı sıvı yağ da olabilir.)
1 paket Krem Şanti
2,5 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1 paket damla sakızlı kabartma tozu
Damla Çikolata

Yapılışı
Katı yağ kullanacaksanız eğer benmari usulü denen şekilde eritmenizi tavsiye ederim. Ben o şekilde yaptım daha kolay oluyo gibi geldi. Kastettiğim şey içinde su kaynayan bi kabın içine başka bi kap koyarak yağı içinde eritmek. Sonra diğer malzemeleri ekliyorsunuz. Ben kabartma tozunda ufak bi değişiklik yapıp Dr.Oetker'in damla sakızlı kabartma tozunu kullandım. Ama bütün paket fazla geliyo, içinden azcık böyle yarım çay kaşığı kadar koysanız sonra bi pakette normal kabartma tozu koysanız daha güzel olur. Şayet damla sakızı seviyorsanız. Hamur yumuşacık oluyor ve ele yapışmıyor. Hatta elle yoğurmak bile gerekmiyor. Ben damla çikolataları fırına vermeden önce üzerlerine koymuştum ama bi dahaki sefere hamura karıştırmayı düşünüyorum, daha güzel olurmuş gibi geldi. Yaklaşık 170-180 derece ısıda 10-15 dk pişirmeniz yeterli olucaktır. Tam derece ve süre vermiyorum çünkü fırından fırına değişiyor, o yüzden kontrollü pişirmelisiniz, altları hafif kahverengileşince fırından alabilirsiniz. Yemek için de soğumasını beklemelisiniz :)
Afiyet olsuuunnn! :)

11 Şubat 2013 Pazartesi

Beyazıt Akman ve İki Harika Kitabı

Beyazıt Akman, Amerika'da Illinois State Üniversitesi'nde Batı edebiyatında İslam algısı ve Türkler üzerinde doktora yapmakta olan bir araştırmacı, bir yazar, kitaplarıyla özüme kültürüme ait olan ama bana ve bize yabancı gibi gelen her şeyi görebileceğim bir kapı açan kişi. Beyazıt Akman'ın ilk kitabı "Dünya'nın İlk Günü"nü okuduktan sonra ikinci kitabını büyük bir heyecanla bekledim. İslama, Osmanlı İmparatorluğuna bakış açımızdaki yetersizlikleri gördüm okudukça. Kültürümüze yabancılaştığımızı farkettim. Bize ait olan, gurur duyulacak şeyleri görmeyip, barbarlık yakıştırmasıyla ezilmişiz resmen batının karşısında. Oysa ki, öyle bir tarihe sahibiz ki, okudukça araştırdıkça daha derinlere inilecek ve sonu gelmeyen bir dünyaya adım atacağız. "Dünya'nın İlk Günü"nün ardından "Son Sefarad" daha da çok beğeni topladı. Meraklı bekleyişlerin karşılığı alındı, çünkü ilk kitabın ardından Beyazıt Akman'ın ikinci kitabı çok fazla insan tarafından bekleniyordu. Eğer azıcık öz kültürümüzü merak ediyorsanız, Türklük neydi, Osmanlı İmparatorluğu kimdi, çok büyük büyük dedelerimiz nasıl insanlardı ve bununla birlikte diğer milletler devletler nasıldı merak ediyorsanız, harika bir kurgu ve sağlam kaynaklara dayanan bu iki kitabı okumalısınız. Kütüphanemde ki en sevdiğim kitaplar arasında yerlerini aldı bu iki kitap.



9 Şubat 2013 Cumartesi

Hastayım ben :/

Kolum  ve omzumda ki ağrı şiddetlenince, uykularım kaçmaya başlayınca uyandığım gibi doktora gittim geçen gün ve boyun düzleşmesi ve adele romatizması olduğunu öğrendim. Ama tedavi için yapılabilecek bir şey yokmuş. Bazı egzersizler var yapmam gereken, boynuma sıcak su falan koyucakmışım bir de ilaç verdi doktor Kuiflex diye bişey. İki gündür kullanıyorum ama ağrılarımda hiç bir değişiklik yok, bunun yanında ilacın yan etkileri olduğunu düşündüğüm belirtiler var. Kendimi uyuşmuş gibi hissediyorum. Hafif başım dönüyo ve yaptığım işe konsantre olamıyorum, dalıp gidiyorum. Örneğin çikolata almak için markete gidip almadan geldim :) Kendimde bu anormallikleri sezince ilacın prospektüsünü okuyayım dedim. Psikiyatri hastalarında stres ve aşırı yorgunluğa karşı kullanılıyomuş ve ilacın yan etkilerinde fiziksel ve mental gücün azalması halsizlik falan yazıyo. Birde not var ilaç kullanıldığı sürece araç kullanılmaması gerektiği yazıyo. Ayrıca bundan hiç bahsetmedi doktor. Bugün ikinci gün, bir iki gün daha kullanıp faydasını görmezsem bırakmayı düşünüyorum çünkü hiç bir işimi yapamaz durumdayım. Bir nevi sarhoş gibi:) Antidepresan vb ilaçların ilk haftaları gibi, öyle oluyormuş ya insan.. Ağrım geçsin diye doktora gittim ama geçmedi nasıl olacak şimdi bilmiyorum, başka doktora gidicem galiba :/

5 Şubat 2013 Salı

Mim :)


Uzun süredir mim postu hazırlamamıştım. Sevgili Ahududusu mimlemiş, çok teşekkürler :) Mim 3 aşamadan oluşuyomuş, kim demiş, deeptone demiş :) 
1. Aşama seçeceğim 11 soruyu cevaplıyorum;
1. Burcunuz nedir?
Yay. Bir özellik dışında seviyorum burcumu. O da dengesizlik. Gerçekten bazen çok dengesiz oluyorum. Farkına varıyorum ama fayda etmiyo :) Neye kızıp neye üzüleceğim hiç belli değil. Olmadık zamanlarda olmadık şeyler yapmak isteyebilirim. Falan filan..

2. Bloggerlığa nasıl başladın?
Romeom sayesinde. Zor zamanlar yaşarken yazarak rahatlayabileceğimi söyledi. Bir sır defteri niyetiyle açtığım blogum yaşadıklarım düşdüklerim ile ilgili notlar aldığım bi alan haline geldi. Günlük değil ama böyle bişey işte :)

3. En son okuduğunuz kitap?
Barbaros Hayreddin Paşa'nın Hatıraları. Gerçekten severek okuduğum bir kitap. Osmanlıca kelimelerin anlaşılır biçimde kullanılması, kitabın arkasında sözlüğünün olması çok iyi. Yazarı söylemedim bu arada; M. Ertuğrul Düzdağ. Anlatılanlarda en çok ilgimi çekende Osmanlı alimlerinin ( Hayreddin Paşa da alimlerden biri kabul edilir.) olağanüstü iman gücü. Bütün güçlüklerin karşısında dik durmaları, olağanüstü başarıları bundan ileri geliyor. Tavsiye edebileceğim bi kitap :)

4. Sana yapılacak en büyük işkence ne olur?
Kesinlikle birilerinin bana emir vermesi. Tahammül edemiyorum buna. Özgürlüğümün kısıtlandığı hissi, birinin bana zorla bişey yaptırmaya çalışması.. Bu yüzden inatçı olduğumu da söylüyorlar. Annem ve babannem çocukken onları hiç dinlemediğimi bu yüzden sürekli düştüğümü söylüyolar :) Trafik olan yolda oynamak istediğimden yola fırlıyomuşum, bu yüzden kolumdan tutuyolarmış ama ben hala gitme derdinde olduğumdan iki defa kolum çıkmış, alnımda da küçük bi iz var aynı inadım ile düşünce olmuş :)Konuyu dağıttım mı ne biraz, yok ya işte sonuç olarak yapmak istediğime engel olunması yada zorla bişey yaptırılmaya çalışılmasına tahammül edemiyorum.

5. Kitaplığını neye göre düzenlersin?
Kitaplığım hemen yatağımın yanında ve uyumadan önce genelde okumayı seviyorum, bu yüzden son okuduğum yada yeni aldığım okuma sırasına koyduğum kitaplar en kolay ulaşabileceğim noktada oluyor. Sonrada ders kitaplarım ayrı bir grup oluşturacak şekilde, kalanları da genel olarak türlerini dikkate alarak sıralıyorum.

6. Hayatta en çok gerçek olmasını istediğin/senin olmasını istediğin şey nedir?
Dindarlıkla falan ilgisi yok ama son okuduğum kitabın etkisiyle sanırım, o iman gücüne sahip olmak istiyorum. Ona sahip olan insanın hayatla savaşacak gücü olduğunu her sorunun üstesinden gelebileceğini düşünüyorum. Ben zorlukları inanç ile aştığımı düşünüyorum ama kitapta bahsedilen kadar yoğun bi inanç.. Bilmiyorum günümüzde ne kadar insanda var.

7. En sevdiğin mevsim hangisidir?
Ben her mevsimi eşit seviyorum. Ama bu sene kışı o kadar çok seviyorum ki yaz gelsin istemiyorum neredeyse. Soğuk hava yaşadığımı hissettiriyor. Bundan bahsetmiştim :) Sanki uyuşmuş gibiydim çevremde olup bitenleri duymuyor görmüyor hissetmiyor gibiydim, öyle bir kaosun içindeydim. Şimdi soğuğu hissetmek o kadar büyük bişey ki benim için, dirilmek gibi. 
Bahar aylarının mis gibi çiçek kokusu, yağmur ile gelen mis gibi toprak kokusu inanılmaz bir doğa mucizesi :) Yeşillenen ağaçlar, rengarenk çiçekler, hele de Bursa'nın laleleri :)
Yaz ayları, deniz kum güneş. Hele de güneşin bütün faydalarını almak lazım. Yaz tatil demek, dinlenmek demek, enerji depolamak demek. 
Sonbahar, sarımtırak renkleriyle sanat eseri gibi. Çok romantik, çok etkileyici bir mevsim. Bursa Kültürpark'taki ağaçların dökülen sarı yaprakları o kadar güzel bir manzara yaratıyor ki anlatamam :)
Kısacası her mevsimi ayrı ayrı seviyorum, ayıramam.

8. Almayı düşünüp de alamadığınız neler var?
Topuklu ayakkabılar. Resmen ikinci aşkım topuklu ayakkabılar. Keşke kısa boylu olsaydım diyorum sürekli. Fazla uzun oluyorum topuklu ayakkabı giyince, o kadar dikkat çekmek hoşuma gitmiyo. Birde Romeomla aynı boydayız, pek istemiyo giymemi. Senede bir iki defa düğünden düğüne giyiyorum yani topuklu ayakkabı. Ama ciddi içimde kalıcak bişey gibi.

9. En sevdiğiniz şarkılardan birini tavsiye eder misiniz?
Evet, telefonum da böyle çalıyo :)

10. E book mu yoksa eski usul ellerinde hissedebileceğin kitapları mı okumayı tercih edersin?
İki şekilde de okuyorum ama sanırım e book aynı hissi vermiyor. 

11. Fobilerin var mı, varsa ne?
Evet var, son zamanlarda ortaya çıkan fobim karanlık korkusu. Çok sinir bozucu ve kontrol edemediğim bişey. Onun dışında merdivenden düşme, buzda kayıp düşme gibi bi korkumda var. Çok dar alanlarda olmaktan hazetmiyorum ayrıca ciddi boyutta olmasa da kapalı alan fobisi de var diyebilir.

2. Aşama Hakkımda ki 11 Gerçek;
1. Kilo alıp şişko olmaktan korkuyorum. Bu yüzden ileride çocuk yapma kararı verirken de çok zorlanacağımı düşünüyorum.
2. İki gözümün renginin birbirini tutmadığını söylemiştim sanırım ama bir daha söylemiş olayım :)
3. Aamir Khan filmleri hayranıyım. 
4. Dövme yaptırmak istiyorum ama cesaret edemiyorum :)
5. Bazen yemek yemeyi, su içmeyi unutuyorum, kendime çok kızıyorum ama nafile.. Tansiyonum şekerim düşmeye başlayınca hatırlıyorum :/
6. Müziksiz yaşayamam sanırım. Gerçekten ruhun gıdası olduğunu düşünüyorum.
7. Romeomun gerçekten kaderim olduğuna inanıyorum. Ruh eşim gibi..
8. Hediye alma konusunda çok kötüyüm. :/
9. Sesimin güzel olmasını isterdim :/
10. Saçlarımı herkes çok beğendiği için kestirmeye de boyatmaya da kıyamıyorum. Çocukken bi kere çok kısa kestirmiştik, o kadar çok ağlamıştım ki annem de babaannem de benimle birlikte ağlamıştı :) O zamandan beri saçımı kısa kestirmiyorum :)
11. Tatlılar, Kekler, değişik içecekler hazırlamayı, yeni tarifler denemeyi çok seviyorum. Aslında bu yeni hobim, yani böyle şeyleri sevdiğimi son zamanlarda farkettim :)
3. Aşama Sizler için soru hazırlıyorum :) ;
- En sevdiğiniz ülke, şehir veya ilçe neresi, neden?