Pages

29 Kasım 2013 Cuma

Uludağ ve Romeom'un hediyesi :)

Dün sevdiceyimin doğum günüydü. Bir planımız yoktu akşama kadar ama erken buluşmuştuk, nereye gitsek diye düşünürken ani bir kararla Uludağ'a gidelim dedik. Pek kar falan yok daha sezon da açılmadı gerçi ama olsun gezeriz dedik.


İyi ki de demişiz. Doğa gerçekten inanılmaz. Önce yağmur vardı, sarı sonbahar yapraklarıyla kaplı ormanı seyrettim arabanın camından. İnanılmaz güzel bir manzaraydı. Sonra bir bulutun içine girdik :) Yani sis. Her yer bembeyaz duman gibi :) Ben yine hayran hayran etrafı seyrederken kar başladı :D Hiç beklemiyoduk o kadar aşağılara daha kar yağmamıştı çünkü. Onun zamanı değil sanıyorduk. Yukarı çıktıkça kar arttı. Ben çocuk gibi seviniyorum ama :) Utanmasam inip bi avuç karda yuvarlanıcam :D Oteller bölgesini geçip Bakacak'a gittik ama boşuna. Orasıda inanılmaz bir sis altındaydı. Uludağ'a yılın ilk kayda değer yağışıymış meğersem. Bugün gazetede uyarı vardı Uludağ'a kar yağdı soğuklara dikkat diye ki zaten şehirdeki keskin soğuk Uludağ'daki karın belirtisi.


Dönüşte biraz zorlandık doğrusu zincir veya kış lastiği yoktu. Gerçi zincirlik bi durumda yoktu ama kış lastiği kesinlikle gerekli. Romeom tecrübeli şoför olduğundan pek sıkıntı yaşamadık ama bugün bi haber duyduk dün o havada bi kaza olmuş dönüş yolunda. 


Bir de Romeom'un hediyesi var :) Ruhu yaşlı bi çift olduğumuzdan eski şeyleri severiz biz. Bu da Romeom'un almak istediği bir makinaydı. Lubitel 2. Yeşil'de bir antikacıdan aldım bunu. Çalışır durumda, sadece zamanlayıcısı sıkıntılı anladığımız kadarıyla. Ama çalışır durumda olması yeterli değil. Çünkü filmini bulmak zor. Bugün bir kaç fotografçıya sorduk, biri hariç hepsi bulmanız mümkün değil dedi. 120mm'lik deyince zaten gülüyo adamlar :) 


Bursa'nın eskilerinden birinde bulduk, ama "Film 2005'ten kalma kalitesi ne durumdadır bilmiyorum." dedi. 4 liraya verdi filmi ve nasıl takıcamızı, hangi havada hangi ayarları yapmamız gerektiğini falan da anlattı. Çok aydınlık ortamda çekim yapmak gerekiyormuş, ev ortamında falan flash olmadan çekim yapılmazmış. Ayarları da yazıp bi kağıda verdi ve çok mutlu etti bizi. Adam eski toprak makinayı da biliyo ayarlarını filmini her şeyini biliyo :) Toplam 12 poz varmış filmde ve banyosunu da orada yapıcaklar. Baskısını da orda yaptırıcaz. Fotoları çekip yıkatmak kaldı yani. Çok merak ediyorum olacak mı ya da nasıl olacak :)
Romeom'un ikinci hediyesi çok sevdiği ve ellerimle yaptığım Truffle'lerdi. Tarifini de paylaşıcam yakın zamanda:)

Bir kanaviçe daha..


"Kanaviçe severler size sesleniyoruuum..!" diycem ama olmıycak :) Pek seveni yok bu işin, yani var ama yeni nesil değil bi önceki nesil :) O yüzden sadece son işlediğimi göstericem, yapmak isteyenler için de şablonu ekliyorum. 
Beyaz çerçeveleri de İkea'dan aldım, daha kaç tane alıcam bunlardan bilmiyorum, bir sürü oldu valla..



23 Kasım 2013 Cumartesi

Çekilişler (güncelleniyor:))

Biz blogcular hediyeleşmeyi pek mi sevdik ne :) Gerçi hediyeleşme etkinliklerinde sorunlar yaşanmıyor da değil.. Neyse çekilişim devam ederken ben de bikaç çekilişe katılayım dedim. Siz de katılmak isterseniz kaçırmayın :)
*Severek okuduğum hgk günlükleri'nin çekilişi. Son Katılım: 29 Kasım
*Girla Fikir'in çekilişi bol bol hediyeli. Son katılım: 21 Aralık
*Ojeler'in (Ye sür sev) çekilişi. Hediyelerinin her biri ayrı güzel :) Son Katılım: 29 Kasım
*huselha blogunda fotograftaki battaniyeyi hediye ediyor, hemen sıcak çayımı alıp bu battaniyeye sarınmak istedim:) Son katılım: 8 Aralık
*Miss Poine yeni yıl çekilişi varr! Hediyeleri ise alttaki fotoda :)
*Bir yeni yıl çekilişi de Buse in Wonderland blgoundan geliyoor!
*Belgin'ce'nin yılbaşı çekilişi tamda doğum günümde sona eriyor :)21 Aralık son katılım..
*Gece Işıltısı'nın çekilişi de varmış. Hediyeleri de fotograftakiler..


21 Kasım 2013 Perşembe

Kaymaçina: Makedon Tatlısı

Bir kaç yıl önce bir televizyon programında görmüştüm Kaymaçina'yı ve o zaman mutfak konusunda son derece beceriksiz ve de tecrübesiz olduğumdan "aa çok kolaymış ben yaparım bunu" deyip sevinmiştim ve de yapmıştım. Çünkü gerçekten çok kolay. Malzemeler başta bir göz korkutsa da, ilk denemeden sonra korkacak bir şey olmadığını anlıyorsunuz. 

Malzemeler
1 Lt. süt
7 yumurta
2 su bardağı kadar toz şeker
isteğe göre aroma da eklenebilir

Yapılışı
Yapılışı da son derece basit. Yumurtaları şeker ile birlikte biraz köpük köpük olana kadar çırpıyoruz. Üzerine sütün tamamını ekleyip yine bir karıştırıyoruz ve önceden ısıtılmış 200 derece fırında yaklaşık 35-40dk yani üzeri biraz kahverengileşene kadar pişiriyoruz.
Aman sakın fırından çıkarınca ön yargılı olmayın, yoğun yumurta kokusuna aldırmayın :) En az 10 saat dolapta beklemesi gerekiyor. Fırından çıkarınca biraz soğutup dolaba alın. 
Dolaptan çıkardığınızda yumurta kokusundan eser kalmadığı gibi tadı da güzelleşecek. Çok hafif bir lezzeti var ve dondurmayla harika oluyor. Hiç olmadı tarçın ile.. 
Ben geniş cam bir kapta yapmıştım ama bence daha kalın dilimler için daha küçük bir kap kullanın. Dilimler benimki kadar ince olmasın :)
Hadi afiyet olsun :)

18 Kasım 2013 Pazartesi

Postcrossing! - Birikenler.

Bilgisayarımın bozuk olduğu dolayısıyla yazamadığım dönemde gelmiş kartlarımı paylaşmak istiyorum. Önceki yazımda postcrossing.com'dan bahsetmiştim, bu vesileyle postcrossing yapmaya başlayanlar olmuş. Sevindim :) Çünkü ben çok mutlu oluyorum her yeni gelen kartta. 

Alttaki kart üzerinde de yazdığı gibi Oklahoma'dan, yani Amerika'dan. Vicki, Oklahoma'nın kovboyları, kızılderilileri, petrolü ve kötü havasıyla bilindiğini söylemiş. Kötü havası kartpostaldan da anlaşılyor aslında :)
Adımı ve adresimi o kadar kötü yazmış ki, postacıyı tebrik etmek lazım :)

Bu ise Moskova'dan yani Rusya'dan. Gece ışıklı manzaraları çok seviyorum bu kartta olduğu gibi, o yüzden çok sevdim bunu. Ayrıca kartı gönderen 9 yaşında ki Matthew :) Yüzmeyi, seyahat etmeyi ve arkeolojiyi sevdiğini söylemiş bir de dinozor resmi çizip "be happy" demiş :) 
Çok tatlı^^


Bu kartın arkasında birşey yazmıyordu. Kartın orjinalinde olan bilgiler var ressam ile ilgili falan. Eh idare eder dediğim bir kart :) Gönderen hakkında da pek bilgiye sahip olamadım. Kartıda azıcık beğendim, çok değil.


Sırada ki kart en sevdiklerimden, eskiye dair şeyleri sevdiğimden sanırım. Ann, Belarus'tan göndermiş. Renkli kalemlerle dolu dolu arkası :) Hangi şehir olduğunu anlayamadım bir türlü, şehri söylemeden özelliklerini anlatmaya başlamış. Misafirperver insanları, 12-17.yy'lara ait mimarisi, tarihi ve vahşi yaşamı ile bilinirmiş, öyle demiş. Kendi adresini de yazmış belki ben de ona kart gönderirim :)
Hı ayrıca bu kart neden pvc kaplı derseniz, olay şu. Kartlar için albüm aradık Romeom'la ama klasik fotograf albümü gibi istemiyoruz, arkası pulları falanda görünsün istiyoruz. Sonra aklımıza bu geldi, daha doğrusu Romeom'un aklına geldi. Hep onun aklına gelir böyle ilginç şeyler :) Pvc kaplatıp delgeç ile kenarlarından delip klasöre koyalım diyoruz, hem yıpranmamışta olurlar. Nasıl fikir? :))


Sonuncusu da Polonya'dan, görüldüğü üzere Poznan şehrinden. Piotu sanırım gönderenin ismi. Büyük bir şehir olan Poznan'da yaşadığını söyleyip parantez içinde 600.000 diyerek nüfusu belirtmiş sanırım. İstemsiz bir güldüm sanırım burda :) Bursa bile 3,5 milyon iken nüfusu belirterek büyük demiş :) Futbol ve tarih ile ilgileniyormuş Piotu, özellikle Kuzey Amerikan tarihi hobisiymiş. Oda ilginç gerçekten. Bir de karısının tarih öğretmeni olduğunu söylemiş.


Bunların dışında bazı kartların kendisinden çok pullarını sevdim. Pulların bazıları Romeom'un kartlarından. Özellikle Hollanda'dan gelen kartlara hayranım. Çok özenli hazırlıyorlar kartları. Pulları en az kartlar kadar güzel oluyor ve arkalarını özenle yazıyorlar. Diğerleri gibi adres bile okunmaz halde olmuyor :)
Özellikle sağ alttaki pullar favorim :)




16 Kasım 2013 Cumartesi

Down Under Natural's Sıvı Saç Kremi

Bayıla bayıla kullandığım, her önüme gelene tavsiye ettiğim bi saç kremim vardı. Hatta yazısını bile yazmıştım. CW Saç kremi. Watsons'larda satılıyordu ancak yakın zamanda kaldırıldı. Onunda argan yağlı olanını kullanıyordum ve mis gibi kokuyordu :) Çok fazla bakıma ihtiyaç duyan bi saçım yok, dolayısıyla dengesiyle de fazla oynamak gereksiz kimyasalları saçıma sürmek istemiyorum. Bu krem elektriklenmeyi azaltıyor ve yumuşacık yapıyordu saçımı. 

O kaldırılınca yeni arayışlara giriştim tabi. Down Under Natural's deneme ürünlerini de göndermişti sevgili Nihan çekilişini kazandığımda. Şampuanı ve saç maskesini birlikte kullandım ve beğendim gibi, bir denemede çok emin olamasam da. Sonra ben onları almayı düşünürken Qapel'de Sıvı saç kremini gördüm, hadi dedim bunu deneyeyim aynı seri nasıl olsa argan yağlı falan. Amma ve lakin yazının sonu şudur pek memnun kalmadım. Saçımda bir farklılık hissetmiyorum. Yumuşaklığı aynı, elektriklenme hala var. Zaten kokusundan da hazetmemiştim. Sadece ilk sıkıldığında kokuyor gerçi, sonra saçımda kokusunu hissetmiyorum. Acaba kremi az mı kullanıyorum diyerek bol bol da kullandım ama hayır hiç bi etkisi yok saçıma :/

Yine yeni arayışlara girmem gerekiyor sanırım yada maskesini de deneyebilirim, belki Down Under Natural's ile ilgili düşüncelerimi değiştirebilir. Tavsiye alabilirim bu konuda. Hı bi de Charles Worthingston saç kremini görürseniz bi yerlerde haber edin :) 


15 Kasım 2013 Cuma

Çekiliş başlasın! - KAPANDI!

Hep çekiliş kazan ama hiç çekiliş yapma, olmuyor bu iş böyle :) Bir de ne zamandır dilimde ama tembelliğimden olsa gerek başlatamadım gitti. Sonunda ufacık nacizane hediyeler vermek istiyorum ben de.
Belki ekstralar da olur ama olursa da surpriz olsun :)
Hediyelerimi de fotograflarda görüyorsunuz. 


Şartlar ne derseniz, klasikleşmiş şartlar;
İzleyicim olmanız zorunlu şartım.
Blogunuzda fotograflı duyuru +2 hak
Facebook ve Twitter paylaşımları da +1'er hak.
Paylaşım linklerinizi, izleyici isimleriniz ve mail adresinizi yorum olarak bırakmayı unutmayın.


Çok kısa çok net bir çekiliş yazısı oldu sanki bu :)
Yurtdışı katılımlarını alamıyorum ve kargo tabi ki bana ait.
Son Katılım da 20 Aralık olsun yani biraz yılbaşı hediyesi gibi olmuş olsun.
Haydi çekilişime bekliyorum :)

14 Kasım 2013 Perşembe

Hediyelesme ve Cekilis

Gecenlerde sevgili Yasemin'in bir etkinligine katilmistim, kitap, oje, kitap ayraci, icecek ve +1 hediyeden olusan kutular hazirladik birbirimize gondermek uzere. Benim kutum da dun ulasti elime. Etkinlik sayesinde tanidigim guzel bir blogun sahibiyle eslesmistik. being bride and makeup. Blogunu incelemenizi oneririm, gercekten kaliteli icerigi olan bir blog. Kozmetik makyaj ile olan samimiyetim malum oldugundan bana da bu konuda aydinlatici birkac urun gondermis, hatta dolu dolu bir kutu gondermis. Guzel hediyeleri icin buradan bir kez daha cok tesekkur ediyorum.  Etkinlik icin yasemine de ayrica tesekkur ederim. Tabletten link baglama isini beceremedigimden ayrica yaziyorum linkleri :)



Bunun disinda bir de cekilis kazandigim haberini aldim. İsim yoktu blogunda ki cekilisin iki kazananindan biri olmusum. Ekstra hediyeler de cikti kutumdan. Ozellikle de inci tozu bakim maskesi hemen denemek istediklerimden. Mumlarin harika kokusuna da deginmeden gecemicem :) Kremler ozellikle denemedigim yeni urunler denedikce yorumlarimi da belirtirim. Bu guzel hediyeler icin tekrar cok tesekkur ederim.