Pages

15 Ocak 2014 Çarşamba

2014 güzel basladı :)

2013 cidden hiç hoş bir yıl değildi benim için. Kendi kendimi yediğim, mutsuz olduğum, kötü sürprizlerle karşılaştığım bir yıldı. 2014'ün çok daha umut verici olacağına inanıyorum. Dün de güzel gelişmeler oldu hayatımda tam da bu düşüncelerimin üzerine :) Aslında çok harika süper haberler değil ama canımı sıkan ufak sorunlar sıkıntı olmaktan çıktı.
Okulum malum sürpriz bir ders ile bir dönem daha uzamıştı, büyük hayal kırıklığı yaşamıştım. Sonunda dün finalini de atlattım ve bu dersten dolayısıyla da hiç hazetmediğim bu okuldan kurtulmuş oldum. Sınavımın iyi geçtiğini düşünüyorum umarım öyledir :)
Dün bir de iş görüşmesine çağırıldım. Çok stresli gergin bir kişilik olduğumdan sınav ve görüşme ardarda denk gelince 2x gerildim :)) Sınava da görüşmeden çıkınca koştura koştura yetiştim.

 Neyse işe geleyim. Evet işe başlıyorum ama biraz farklı bir durum. Çok çok düşük maaş bile denemeyecek bir ücret ama aynı zamanda 6 aylık bir eğitim. Muhasebe ağırlıklı 6 aylık bir staj-eğitim süresi.. Şöyle bir avantajı var evime yürüme mesafesinde. Ayrıca çalışma ortamının çok kaliteli olduğuna dair duyumlar aldım. 6 aylık bir söz verme durumu da olmadığından yani olur da başka iyi bir fırsatla karşılaşırsam yada daha farklı planlarım olursa ayrılabiliyorum.
Kısacası aynı gün içinde hem okuldan kurtuldum hem iş sahibi oldum diyebilirim :) Umarım hayırlısı olur benim için^^


http://miladannotlar.blogspot.com.tr/

9 Ocak 2014 Perşembe

Siyah Beyaz Nostalji-Kalbimin sarkısı


Yeşilçam filmlerine özellikle de siyah beyaz olanlarına pek bir bayılıyorum şu ara. Sebebi de dinlediğim bir şarkı ve o şarkının ait olduğu filmi izlemem. 
Kalbimin Şarkısı, 1956 yapımı batı ve doğu arasında kalmış Türkiye portresinin hemen gözüme çarptığı bir Ömer Akad filmi. Detaylara dikkat ettiğiniz de bunu hemen farkediyorsunuz. Başlarda şarkı söyleyen kadının ingilizce bir şarkıdan oyun havasına geçtiği bölümü özellikle izlemelisiniz:) Belki de o dönem Türkiye o durumdaydı iki uç arasında kararsız bir ülke.. Şimdi o geçiş biraz daha yumuşak en azından.
 Benimse asıl ilgilendiğim giysiler oldu :) Beli incecik kadınlar.. Muhtemelen acı veren bir korse kullanıyorlar.
Dikkat çeken bir nokta da Münir Özkul'un gençliği.. Bildiğiniz jön adam o zamanlar, bildiğiniz yakışıklı bir de. Biz hep Mahmut Hoca olarak hatırlıyoruz ama bu filmde takıntılı ve de aşık bir sanatçı.
Filmin türü dram ve romantik. İki adam, iki kadın, karışan işler ve aşk :)
Şarkıya filmden fotograflar eşlik ediyor üstteki videoda. Eskileri sevenlerin hoşuna gidecektir :) Filmi de ancak youtube aracılığıyla izleyebildim, başka nerede bulabilirsiniz bilemiyorum.


http://miladannotlar.blogspot.com.tr/

7 Ocak 2014 Salı

Nefis Pancake



Dizide görünce birden hatırladım ne kadar uzuuun zamandır Pancake yapmamışım. Hatta tarifimi de kaybetmişim. Ama zevke göre hazırlanan Pancake ile sınırlarınızı zorlayabilirsiniz :) Tarife göre sanırım 4 kişilik falan Pancake yapılıyor ben hepsini tek başıma yedim :)
Tarifimi kaybetmiş olduğumu anlayınca yeni tarif aramaya giriştim ve en sık karşıma çıkan tarif Jamie Oliver'ın Pancake tarifi oldu. Bu kadar çok söz edildiğine göre güzel olmalı dedim. Ufak değişiklikler var tabi tarifte. Orjinalinde şeker yokmuş ancak bende okuduğum diğer sayfalardaki gibi şeker eklemeye karar verdim. Kesinlikle bu tarif benim o kaybettiğim tariften çok çok daha güzel oldu:) Geçelim malzemeleree..


Malzemeler
*3 yumurta
*115gr un ( Ölçünüz yoksa 1 bardak artı 1 parmak fazlasına denk geliyormuş. )
*1 paket kabartma tozu
*140ml süt
*1 fiske tuz
*2 tatlı kaşığı şeker

Yapılışı
Kuru olan iki ayrı kaba yumurtaların aklarını ve sarılarını ayırıyoruz. Şekeri yumurta sarılarına ekleyip biraz çırptıktan sonra sütü ekliyoruz. Un ve kabartma tozunu eleyerek ekleyip pürüzsüz bir karışım elde ediyoruz.
Yumurta aklarına da bir fiske tuz atıp çırpma teli veya başka bir çırpıcı ile köpük haline getiriyoruz. Teli batırıp çıkardığınızda tepecik oluşuyorsa, katılaşmış bir köpük oluşturmuşsanız işlem tamamdır. Bu köpüğün fazlalığı yada daha sulu kalmış olması Pancake'lerinizin pofudukluğunu belirliyor. Ne kadar çok köpük o kadar çok pofuduk Pancake'ler :)
Sonra köpük köpük olan yumurta aklarını unlu karışıma ekliyoruz ama mümkün olduğunca az karıştırıyoruz. Hatta mümkünse spatula ile karıştırıyoruz ki köpükleri fazla hırpalamayalım :)
Teflon tavamızı arada azıcık azıcık yağlayarak pişiriyoruz. Hepsinin aynı büyüklükte olması için uygun bir ölçüye ihtiyaç var. Bu küçük bir kepçe olursa güzel olur mesela. İlkini pişirmeden önce tavanın biraz ısınmasını beklemeli.
Sıcak sıcak tüketilirse daha nefis olur ve üzerine mevye, çikolata, fındık, fıstık, ceviz, pudra şekeri, pekmez, şurup vb. (ki bu liste zevke göre uzar da) kullanılabilir. Asıl sık kullanılanı Akçaağaç şurubuymuş sanırım. Berlin'de yediğimi hatırlıyorum, oldukça lezzetliydi ve akçaağaç şurubunu bulursam yediğimin o olup olmadığını da söyleyebilirim :) Ama bence çokta farketmiyor. Annemin üzümden yaptığı pekmez şurup arası bir şey vardı (ne denir ona bilemiyorum ) onu kullandım ben. Üzerine de önce elma koydum fotograflarda olduğu gibi. Elmalar bitince muz kivi de denedim ama en sevdiğim elma oldu :) Tavsiye edilir.



http://miladannotlar.blogspot.com.tr/