Ali Fuad Basgil-Genclerle Basbasa

*Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bil ki, hergün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır.
*Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsait yeridir.
*Bir günde ve bir zamanda yapman lazım gelen bir işi (bie dersi, bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi gibi, işi de kendine yeter.
*Bir zamanda yalnız yerk bir iş yap, yalnız bir ders, bir kitap, hatta bir fasıl üzerinde çalış. Ta ki, dikkatin ve kuvvetin yayılıp zayıflamasın. Bir zamanda birden fazla iş yapayım diyen, hiçbirini tam ve temiz yapamaz.
*Başladığın bir işi, bir dersi, bir kitabı, bir vazifeyi yapıp bitirmeden başka bir işe, derse, kitaba ve vazifeye başlama. Yarıda kalan iş, başlanmamış demektir.
*Bir işe başlamadan, bir dersi öğrenmeye, bir kitabı okumaya oturmadan evvel düşün ve çalışman için lazım olan şeyleri yanında ve elinin altında bulundur. Ta ki, ikide bir kalem, kağıt aramaya kalkıp ta dikkatin dağılmasın.
*Çalışmaya oturduğun zaman tıpkı ateş hattında düşmanı gözetleyen bir asker gibi uyanık ol, ve dikkat kesil. Ve bütün ruhi ve bedeni kuvvetinle kendini işe ver.
*Çalıştığın bir işi, bir ders, bir kitap, bir yazı üzerinde herhangi bir güçlüğü yenmeden bir adım bile gerileme. Ve bil ki, yılgınlık maskeli bir tembelliktir. Gene bil ki, çalışma sevgisi güçlükleri yenmekten doar ve kuvvetlenir. Güçlüğü yenmekten hasıl olan manevi zevk, eşsiz bir zevktir. Emin ol ki, harpte zafer ve işte muvaffakiyet yılmayanlarındır. Sebat önünde güçlükler erir ve imkansız görünen, mümkün olur.
*İşinde rastladığın bir güçlüğü evvela parçala. Her parçayı birer birer ve sıra ile yenmeye çalış. Bunun için de, mesela, bir dersi, bir kitabı en basit elemanlarına, kısım, fasıl ve bahislerine ayır. Sıra ile her bahsi iyice ve noksansızca anlayıp öğrenmeden öbür bahse geçme. Fasıllar ve bahisler üzerinde bir kör gibi yürü. Yani attığın adımı iyice basmadan öbürünü atma.
*Bir iş üzerinde yorulursan dinlenmek için işini değiştir ve çalışma hızını yavaşlat. Fakat dinlenme bahanesi ile, asla boş oturma. Boş oturanın içi, işlemeyen demir gibi, pas tutar.
*Çok düşün. Ve bil ki, çalışmak mutlaka hareket etmek veya okumak, yazmak demek değildir. Düşünen bir insan, maden kuyularında kazma sallayan işçiden daha çok çalışıyordur.
*Verimli çalışmayı sakın iş üzerinde geçirdiğin zamanla ölçüp de, eh bugün şu kadar saat çalıştım, yetişir deme. Çalışmanın neticesine ve öğrendiğine bak.
*Fikri çalışmalar için, aynı saatlerde devamlı ve tertipli bir surette, günde iki üç saat bile kafidir. Büyük islam feylesofu İbni Sina, dünyaca meşhur olan Kitab-üş-şifa'sını, hergün, sabah namazından sonra Bağdat'taki bir camiin büyük kandili altında oturarak, kuşluk vaktine kadar, yani takriben iki saat çalışmak suretiyle vücuda getirmiştir.
Meşhur İngiliz feylesofu Spencer, muazzam eserlerini, günde iki saat çalışarak yazmıştır. Her sene bin, bin iki yüz sahifelik eser veren Fransız edibi Emil Zola'ya bu muvaffakiyetinin sırrını sormuşlar. Her gün yalnız üç saat çalışır ve yazarım demiş.
*Sebat et, genç dostum, sebat et! Damlaya damlaya göl olur. Ve aynı noktaya düşen damlacıklar, zamanla mermeri bile deler.
*Her gün iyi bir eserden yüksek sesle beş on sahife oku. Bu sayede konuşma ve söz söyleme istidadın gelişir.
*Rastladığın edebi, felsefi bazı güzel parçaları ezberle. Bu sayede hem kelime ve ifade hazinen zenginler hem de hafızan kuvvetlenir.
*Fikri çalışmanın herkesin mizacına göre değişen verimli ve aziz saatleri vardır. Bunlar bazı kimseler için sabahın erken saatleri, bazıları için de öğleye doğru öğleden sonra, gece saatleridir. Kendini yokla ve senin aziz saatlerin hangileri ise, bunları hiç bir eğlenceye feda edip kaçırma.
*Herşeyden evvel, ana dilini iyi konuşmayı ve iyi yazmayı öğren. İnsan için en faydalı olanı kendi ana dilidir.
*Gençliğinde iyi arkadaş kazan. Yaşlılıkta kazanılan arkadaşlık sağlam olmaz. Zira paslı teneke lehim tutmaz.
*Küçüklere şefkat göster. Ta ki büyüdükleri zaman onlardan şefkat görmeye hakkın olsun.
*Kendinden üsttekilere değil, kendinden alttakilere bak, rahat edersin.

Bunlar Ali Fuad Başgil'in Gençlerle Başbaşa adlı kitabından küçük alıntılar. Kitabı inanılmaz severek okudum. Özellikle öğrencilere kesinlikle tavsiye edilir.


7 yorum:

  1. Ne kadar güzel öğütler bunlar Mila'm.
    Ama önemli olan uygulayabilmek, dersler konusundaki öğütler bi' kulağımızdan girip ötekisinden çıkıyor sanki.
    Yani benim en azından :)

    YanıtlaSil
  2. Gerçekten güzel cherry'cim :) Kitap ince zaten bir solukta okudum bitti. Okuyup rafa kaldırılcak bi kitap değil,unutmamak için arada bi gözatmak lazım öğütlere :) Bir kulaktan girip öbüründen çıkarken daha uzun süre geçirir belki kafamızda :D

    YanıtlaSil
  3. sayende benimde haberim oldu bu kitapdan.
    hemen sipariş veriiyorum.

    YanıtlaSil
  4. ders öğütleriii :( birini bile tutabilsem büyük karıma olurdu yahu :))) bulursam faydalanmak isterim ama :) sevgiler :)

    YanıtlaSil
  5. @Oktay: Faydam olduysa ne mutlu bana. Benim de bi seminerde tesadüfen elime geçti.

    @Maya: Bulursun canım ya ,sen yeterki ben öğrenicem, ders çalışıcam de :)

    YanıtlaSil
  6. Çok güzel bir kitaba benziyor.Bir öğrenci olarak okumam lazım benim de :) Teşekkürler Mila paylaştığın için:)

    YanıtlaSil
  7. Rica ederim canım, bir kere de değil, tekrar tekrar okumamız lazım hatta :)

    YanıtlaSil