Eski kitaptan çıkan not :)

Bugün Romeomla kütüphanedeydik. Sınavımı beklerken ben biraz notlarıma gözatayım dedim, Romeom da kitap okumaya karar verdi. Afrika tarihi ile ilgili baya eski bi kitap aldı. Onun arasından çıkan bi notu paylaşıcam sizlerle :) Baya içini dökmüş birisi, yazmış yazmış bırakmış oraya :) 
Yazanlar şöyle;
"Bugün Kasım'ın 2'si. Sınavlarıma 10 gün kaldı. Hala baya canım sıkılıyo. Dün biraz Mune'yle konuştum telefonda. Ayda yılda bir görüştüğümüz için konuşucak çok şey bulabildiğimizi farkettik. Belki de böylesi daha iyidir diye düşünüyormuş. Beni hep çok özlüyor ama aramıyormuş. Bilerek! Biyerlerde ona kırılmadan aramasını beklediğimi bilmek hoşuna gidiyormuş. Aynı şeyi benimde hissettiğimi zannediyor. Ona evet öyle dedim ama aslında öyle olup olmadığını bilmiyorum. Onunla konuşmak çok eğlenceli oluyo benim için. Yaptığım şakalara çok gülüyo ve eşlik ediyo. Bu çok hoş elbette ama uzun süre görüşmediğim zaman da özlemini çekiyo değilim. İşte buna gerçekten takılıyorum. Neden özlemiyorum? Bayramda Ankara'ya gittim ve evden neredeyse hiç çıkmadım. Koltuk-battaniye-The Newsroom Maratonu! Şeyma'ya sadece 2 saatliğine uğradım. Bana demediğini bırakmadı. 10 yıldır benim bu saçma hallerimi çekiyormuş! Bu cümleyi kurduğuna inanamadım. Kalbim kırıldığından değil ama Şeyma'dan asla böyle bişey beklemediğimden. Ben arkadaşlığımızın şimdiye kadar hep kötü davrandığımız zamanlarımıza  tahammül ve anlayış göstererek ilerlediğini düşünüyordum. O yıllardır yaptığım saçmalıkları tek tek sıralarken, benim onunla ilgili çok daha fazla sayıda örnek geldi aklıma ama onun aksine ben dile getirmeyi tercih etmedim ve anladım ki tahammül ve  anlayışı sadece ben gösteriyormuşum, o halının altına süpürüyormuş! Kalbim kırılmadı. Şeyma'ya hiçbizaman kırılmam zaten, niyeyse! Ama müthiş bi öfke duydum. Bayram'da ona, onca özlemine rağmen, vakit ayırmayarak büyük eşşeklik ettim. Ama pişman değilim. Bunu anlamış olması gerekirdi. Ama şimdi düşünüyorum da benimle ilgili anlamadığı ne çok şey var gerçekten. Hiç önemsememiştim şimdiye kadar. Herneyse! Peki ben niye görüşmek istemedim Şeymayla? Bunalımlı hallerde takılmak birkaç yıl öncesinden gelen ve değiştiremediğim bir alışkanlık mı? Hoşuma mı gidiyo? Cool olduğumu mu sanıyorum? Yine mi kendimi çok fazla düşünüyorum? Düşünmeyip napıcam?
Bilmiyorum!"

Yazanlar böyle :) Şu telefonda konuştuğu kişi kız mı erkek mi anlayamadım isim ilginç çünkü, belki yabancı falandır. Ama erkek sanırsam. Sizin yorumlarınız neler :)


12 yorum:

  1. Kitap eski ama not yeni:) The Newsroom seyrediyor çünkü. Mune erkek sanki. Şeyma da gıcığın tekiymiş:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yıl yazmıyo sadece kasımın 2si demiş, demek ki geçen kasım o zaman :)

      Sil
  2. Bu şeyma çok zilli çıkmış,baksana her şeyi pataraktan yüzüne söylemiş,herkes birbirini idare ediyor,yinede kötü bi şey demeiş Mune:)ben olsam uuuu nasıl söverdim,bu kütüphane iyi fikir bende gidip bi kitap alacağım sonra içimdeki yazıp kitap arasına koyacağım,anıolur,belki bana da böyle senin gibi biri jest yapar:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım jest olarak mı görür bilemiyorum ama okunmasını istemese bırakmazmış bence öyle kitabın arasına :))

      Sil
  3. Allah iyiligini versin senin. Desifre oldu vallahi. Galiba mune erkek ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amaaa okunmasını istemese bırakmazmış ki oraya :)

      Sil
  4. Mune'nin cinsiyetine karar veremesem de sanırım bende şeyma gibi davranırdım bende biraz kafa ütüleyenlerdenim :) yalnız bu not bence de çok hoş olmuş yıllar önce taa ilkokuldayken bende ikinci el kitaplar satan çok eski bir dükkana girmiştim onca kitabın arasından tesadüf eseri bir tanesini çekip kapağını açtığımda bir not bulmuştum "" Hiç bir şey tesadüf değildir bu bize bir işaret "" çocukluk işte çok korkup ardıma bakmadan uzaklaşmıştım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)) ooo senin ki daha ilginçmiş aslında ya, ama böyle kitapların arasından çıkan şeyler ilginç oluyo, ne bilim işte hoş :) Şeymayla aralarındaki ilişki çok ilginç ya, baya eski bi arkadaşlık sanırım ki kızmamış :))

      Sil
    2. Hoş olmaz olur mu? hiç görmediğin bilmediğin bir insanla gönül bağı oluşturuyorsun :)

      Kızmamış ama içi de dolmuş kağıtlarca döktüğüne göre içindekileri :)

      Sil
    3. Evet kesinlikle, insan kütüphanede bıraktığı notu böyle blogta denk gelip görse ne düşünür acaba :)) arkamdan dedikodmu yapmışlar falan :p

      Sil
  5. Nedense böyle bir şey acayip hoşuma gitti :D Ben de en yakın zamanda deneyeceğim. Ne bileyim, hiç tanımadığım birisine adımı vermeden derdimi anlatmak.. çok güzel olur herhalde :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Neden olmasın, denenebilir, belki bi şekilde o anlattıkların tekrar karşına da çıkar :)

      Sil