Amerika'dan gelen hediyelerim ve hindistancevizi yagı denemelerim

Blogumu boşladığımda hala vicdan azabı duyuyorum ama ilginçtir yine uzun zamandır yazmıyorum. Ancak Amerikan gelen hediyelerimi paylaşmadan edemedim. Sevgili akmaya göz kalemi blogunun sahibi İrem, takip edenler bilir çok gezen bir kişilik kendisi, hiç denemediğim ürünler getirmiş bana:) 
amerikadan gelenler hindistancevizi yagi coconut

Öncelikle hindistan cevizi yağıdan başlamak istiyorum. Hakkıda neredeyse hiç bilgi sahibi değildim. Kocaman kavanozda hava sıcaklığı sebebiyle donmuş bembeyaz yağı görünce nasıl kullansam ki ben bunu diye düşündüm. Sonra öğrendimki kullanım alanı çok geniş ve mucizevi olarak görülüyor. Kişisel bakımın yanında, 
yemeklerde de çok rahatlıkla kullanılıyormuş bu yağ. 

Kahvelerde aroma olarak kullanıldığını okuyunca koştum ilk olarak bir fincan hazır kahveye yarım çay kaşığı kadar ekleyerek denedim. Zaten bir yağ olarak çok hafif olduğundan kahvede de hiç ağır gelmedi bana. Hafif güzel bir koku verdi, lezzeti de yine hafif ama güzeldi. Hazır kahve aromaları bazen bu lezzetin yarısı kadar olamıyor. Ama damak tadınıza göre uygun oranda kullanmak çok önemli, bir de köpüksüz olarak hazırlanmış bir kahvede kullanıyorsanız üzerine biriken yağ belki sizi rahatsız edebilir.

İkinci olarak nemlendirici olarak kullandım. Uyumadan önce makyajımı temizleyip cildime uyguladım, gerçekten hafif bir yağ dolayısıyla rahatsızlık hissi vermiyor ama şöyle bir tereddütüm var.Tüyleri de beslediğini okudum, yani yüzümde kıllanmaya sebep olabilir korkusuyla bir daha yüzümde kullanmayı düşünmüyorum. Ama gözlerimde kullanıp kirpiklerimi de besler diye umuyorum :) 
Sonraki adım bu yağın saç bakımındaki mucizesi. Belkide en meşhur olduğu konu bu:)
Ancak bu konuda ilk denememde bir verim alamadım. Önce saçımı yıkadım sonra 20-30 dk yağı saçıma sürüp beklettim. Sonra tekrar yıkadım. Öncelikle saçıma yağı az kullanmış olabilirim belki diye düşünüyorum. Çünkü saçım biraz gür. Sonra bütün geçe saçında bekletenler varken ben çok mu az beklettim acaba. Şuan saçımda bir değişiklik gözlemlemedim. Ayrıca bir de şu var, saçından pek şikayeti olan biri değilim, yani allaha şükür sağlıklı saçlarım var. Ama tekrar denemeyi düşünüyorum. İkinci denememin yorumlarını da paylaşırım.
Gelen diğer hediyelerimden de bahsetmem gerekirse "eos" harika bir nemlendirici. %100 natural %95 organic yazıyor üzerinde. Şekli zaten çok sevimli ama içeriği de inanılmaz hafif ve oldukça etkili. Ağırlık hissi vermeden dudaklarımda yağlı bir tabaka oluşturmadan nemlendiriyor ve mis gibi çilek aroması var.
O minik yuvarlak olan da lip balm ancak eos varken ona daha sıra gelmedi:)
Bath&Body Works'ten de harika bir koku var, çok enerji veren harika bişey:)
Mini bir make up setim var mini bir ruj ve rimelden oluşuyor. Rimelin fırçası bugüne kadar kullanmadığım bişey "cat eyes" için düşünülmüş sanırım, beğendim. Rujun da rengi harika.
Cüzdanım çok şirin bence ve bir de NY anahtarlığım var. Her biri için İrem'e tekrar teşekkür ediyorum. Ayrıca amerikadan getirdiği ürünleri sattığı bir blogu var. Ben organix saç kremini ayırttırdım hemen kendime:)
hepsiamerikadan.blogspot.com


http://miladannotlar.blogspot.com.tr/

2 yorum:

  1. Ne güzel bi yazı olmuş bu böyle, heheh, çok sevindim :))
    Hindistan cevizi yağını kullanmadan önce saçlarını hafifçe ıslat, sonra diplere çok gelmeyecek şekilde yedir saçlarına. Birkaç saat bekle (sen çok az beklemişsin), öyle yıka-şampuanla. Gerçi saçların zaten sağlıklı olduğu için bilemiycem :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tamam bir de uzun süreli deniycem bakalım:) Sağlıklı diye diye nazar değdircem saçıma ya kel falan kalcam diye korkuyorum :D

      Sil